Doğu Karadeniz Bölgesinde evler coğrafi yapı gereği, genellikle yamaçlarda, dağınık şekilde, çoğu zaman aile içi bir kaç evlik guruplar halinde, bazen de birbirinden bir iki kilometre uzakta konumlanmıştır.
Yamaçlara ve tepelere serpilmiş orman ve yeşille bütünleşmiş birkaç evden oluşan yerleşmeler, hatta bazen tekil konutlar heyecan verici bir görüntü oluşturmaktadır. Bu heyecan verici görüntülerine karşın bu evlere ulaşım bir o kadar da zordur. Genellikle düzgün olmayan patikalardan yürüyüp evlere ulaşılmaktadır.
Rize’de ev mimarisinde yapı malzemesi olarak genellikle ahşap ve taş kullanılmıştır. Bunların haricinde az sayıda da olsa tuğla malzeme kullanılmıştır.
Bölge özgün bir konut ve yayla evi mimari tarzına sahiptir. Bu tarz, ahşap ağırlıklı taş temele oturan bir yapı türüdür. Doğu Karadeniz yöresinde geçmişte, özellikle kırsal kesimlerde evler dolma taş ve ahşap karışımıyla inşa ediliyordu. Rize ve yöresinde yaygın olan bu tür yapılaşma Trabzon ve Giresun yöresinde ise daha çok ahşap kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Ahşap kolay bulunan ve kolay işlenebilen bir yapı malzemesi olduğu için öncelikle tercih edilmiştir. Ormanlarda çok zengin flora bulunmasına rağmen yapı malzemesi olarak çam, ladin, kayın gibi ahşabın dayanıklı türlerinin kullanımı yaygındır. Kıyı kesiminde kestane, iç kesimlerde ise çam yakın çevrede elde edilebilmesi nedeniyle en çok tercih edilen yapı malzemesidir. Bunların haricinde ceviz, meşe, karaağaç gibi daha az bulunan sert ağaç türlerine yer verilmiştir.
Ahşabın yanı sıra, daha az bulunması nedeniyle ikinci derece kullanılan yapı malzemesi taştır. Ayrıca, özellikle kıyı kesiminde çatı ve bacalarda tuğla, kiremit gibi pişmiş toprak kullanılmıştır. Bu malzemeler yapı içinde kullanılış biçimine göre sınıflandırıldığında, yapı sistemleri basitten gelişmişe göre ahşap yığma, ahşap karkas ve karma olmak üzere üç gurupta toplanabilir.
Evlerin dış cepheleri süsleme ve mimari açıdan vurgulanarak ön plana çıkarılmıştır. Evler genellikle yamaçların eğimine uyarak bodrum kat üzeri iki kattan inşa edilmiştir. Bodrum katı ahır olarak kullanılmıştır. Genellikle ahırlara evin her iki cephesinden de giriş bulunmaktadır. Çamlıhemşin ve Fındıklı konutlarında bodrum katında genelde iki ahır bölmesi bulunur, bunların üzeri düzgün kesme taştan yapılmış, basık kemerlerle taşınan tonoz örtülere sahiptir. Eskiden bu evlerde kalabalık ailelerin yaşadığı düşünülürse, ahıra, beslenmeleri açısından büyük önem verdikleri ortaya çıkmaktadır. Ahırların içinde hayvanların beslendiği yemlikler ve su içtikleri yalaklar bulunmaktadır. Ahır zeminleri genellikle taş döşeli olmakla beraber bazılarında ahşap ve tuğla malzemede kullanılmıştır.
Doğu Karadeniz evleri ülkemizin diğer bölgelerindeki evlere göre farklılıklar gösterir. Türk evinde en önemli mekan oda iken, Karadeniz evinde aşhanedir. Aşhane bugünkü anlamda mutfak bölümüdür. Aşhane bu evlerde günlük hayatın geçtiği mekandır. İki yan girişten ulaşılabilen bu mekanda, aşhaneyi boydan boya kat eden kemerli bir ocak yer almaktadır. Ayrıca bu mekan hayat ve selamlık mekanlarına geçişteki nakışlı rafların bulunduğu yerdir. Yörede, ocağın kemeri aşhanedeki perde olarak söylenmektedir. Taştan ve basık kemer biçimindedir. Büyük baca üstten açıktır ve ortasında, ateşin üstüne gelen yerde kazanların asıldığı büyük ve kalın bir demir zincir (klemuri) asılıdır. Dolap ve raflar büyük bir ustalıkla ahşap oyma tekniği ile süslenmiştir. Yapı malzemesi olarak genellikle rengi zamanla koyulaşan kestane ağacı kullanılmıştır.
Hayat, evin merkezindedir ve yamaca bakar, dolayısıyla manzaraya açık konumdadır. Önünde sıra pencereler, gerisinde de genellikle ahşap bir sedir yer alır. Hayatın sağında ve solunda odalar yer almaktadır. Bu odaların çoğunda Bursa kemerli şömine ve banyo bulunur. Bu özellik, Rize Yöresi evlerinde aynıdır.
Yapı sistemi ve dış duvar dolguları ne olursa olsun, Rize yapılarının çatı kuruluşunda iklim koşulları önemli etkendir. Duvarların yağmurdan korunabilmesi için saçaklar olabildiğince geniş tutulur. Çatı arasına yapılan havalandırmalarla, nemden kaynaklı çürüme engellenir. Çatı yüzeyleri üç ya da dört eğimli olabilir. Eğimlere göre farklı görsel etki yaratan bu çatı türleri, yörede sırayla “semer “, “üç omuz”, “dört omuz” olarak adlandırılır. Çatı, eskiden balta ile ayrılan ahşap tahtalar(hartama) ile örtülü iken daha geç dönemde kıyı kesimlerinde alaturka kiremitler kullanılmıştır.